2020 yılında ani bir karar vererek İstanbul’a yerleştim.

2020 yılında ani bir karar vererek İstanbul’a yerleştim.

Dişimle tırnağımla var ettiğim ve yüzlerce gence yol gösteren, karakterlerini olgunlaştıran, sanatın kapılarını açıp onlarcasına konservatuvarların kapısını açan, Mersin’in ilk özel tiyatro sahnesi olma özelliğini taşıyan sahnemi gençlere bırakarak, emekliliğimi yaşamaya başladım.

İstanbul’da eski sanatçı dostlarıma yenilerini katarak güzel bir ortam oluşturdum.

Öykücü, karikatürist, mizah yazarı, oyuncu, yönetmen dostlarla her hafta salı günleri toplanıp, güzel sohbetler yapıyor, ülke ve sanat hakkında birbirimizi besliyor, keyifli ve kaliteli zaman geçiriyor, birlikte etkinliklere gidiyor, öykü ve şiirler okuyoruz.

Böyle bir ortamı Mersin’de oluşturamadık ne yazık ki.

Neden bir türlü oluşturamadık diye düşündüm.

Nedenlerini sıralamadan önce, öğrencilerime öğüt niyetine söylediklerim aklıma geldi.

Onlara; “hedeflerinizi büyük tutun, eğer sanatsal alanda başarılı bireyler olmak istiyorsanız, bu işin akademik eğitimini alın veMersin’de durmayın. Mersin’de kalırsanız, eşeğin kuyruğu gibi ne uzaar ne kısalırsınız” diyordum.

Kendine bir hedef koyan ve akademik eğitim alarak İstanbul, İzmir, Eskişehir, Ankara gibi şehirlere giden öğrencilerimiz büyük çoğunluğu başarılı işler yapıp, alanlarında iyi yerlere geldiler.

Beni dinlemeyen küçük vizyonlu ve egolarının esiri öğrencilerim ise Mersin’de kalıp hepsi HOCA oldu!

Ustalarının verdiği eğitimden yarım yamalak öğrenen bu insanlar, hoca olup ders vermeye, yönetmenlik yapmaya başlayınca seviye giderek düştü.

Şimdi elini sallasan sanatçıya çarpan Mersinimde kalite yerlerde sürünüyor.

Bunda sanatçısına sahip çıkmayan yönetici ve iş insanlarının da payı çok büyük.

Yukarıda sözünü ettiğim dostlukların Mersin’de neden oluşmadığının nedenlerini sıralayacaktım, ama gerek kalmadı sanırım.

Başarının ve yeteneğin cezalandırıldığı, köşeye sıkıştırıldığı, vizyonsuz ve yandaş/yalakaların baş tacı edildiği bir yerde kalite olur mu?

Biz, bizden olanı sevmiyoruz,

Biz kendimizi sevmiyoruz,

Biz gerçekleri ve doğruları söyleyeni değil, yalanları seviyoruz,

Umut var mı?

Olmaz mı, var elbette.

Ülkenin ekonomisi ne zaman düzelirse, Mersin’in vizyonu o zaman düzelecektir!

Mehmet Tekkanat- Oyuncu / yazar